Ekonomi

EYT’lilerin tazminat durumu nedir? Tazminata hak kazanabiliyorlar mı?

Kasım ŞENTÜRK – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Herkes Duysun’a özel açıklamalarda bulunan SGK Danışmanı Özdemir Erdal, EYT ile emekli olanların kıdem tazminatlarını alabileceklerinin altını çizdi.

EYT’nin aslında yaşlılık aylığı bağlanması olduğunu ifade eden Erdal, 1475 sayılı kanunun 14. maddesine dikkati çekerek, kimlerin kıdem tazminatı alacağının açık şekilde yazıldığını belirterek, “Bu maddede yaşlılık aylığı bağlanması sebebiyle işten ayrılan çalışana kıdem tazminatı ödenir diyor. EYT’li dediğimiz, yani kendisine yaşlılık aylığı bağlanması için işten ayrılan kişiler kıdem tazminatlarını alabilirler. Tabii kıdem tazminatı alabilmeleri için o iş yerinde en az bir yıl çalışmış olmaları gerekiyor. Bir yıldan fazla çalışmışlıkları varsa kıdem tazminatını alabilirler.” diye konuştu.

“EYT’LİLER İHBAR TAZMİNATINI HAK ETMEZ”

SGK Danışmanı Özdemir Erdal, ihbar tazminatında EYT de olsa, normal emeklilik de olsa, istifa da olsa çalışanın kendisinin tazminatını alıp işten ayrıldığı durumlarda ihbar tazminatını hak etmeyeceğini vurguladı.

Bunun çift taraflı bir tazminat olduğunu ifade eden Erdal, “İşveren işçiye, kendisini işten çıkaracağını ve kendisine iş bulması gerektiğini önceden bildirmekle mükelleftir. Veya aynı şekilde işçi işverene işten çıkacağını ve kendisine yeni bir personel bulması gerektiğini bildirmek zorundadır. Buna uymayan taraf karşı tarafa ihbar tazminatını ödemekle yükümlüdür. Ama çalışan askerlik, evlilik, emeklilik gibi haklı bir sebeple işten ayrılıyorsa; yani işten ayrılırken tazminatını almaya hak kazanıyorsa burada işverene ihbar süresi vermek zorunda değildir. Ayrılırken kıdem tazminatını alıp çıkabilir. İstifa ile işten ayrılan çalışan olmasına rağmen işverene bununla ilgili bir bildirim yapmak zorunda değildir” diye konuştu.

“EKSİKSİZ VE TEK SEFERDE ÖDENMELİDİR”

Tazminatın kanun çerçevesinde taksite izin vermediğini ve bir çalışanın iş yerinden ayrıldıktan sonra tüm haklarının eksiksiz bir şekilde ve tek seferde ödenmesi gerektiğini belirten Erdal, burada kanunun işverene böyle bir hak tanımadığını söyledi. Söz konusu kanuna göre kişinin işten ayrıldıktan sonra tazminatın işveren tarafından tek seferde ödeneceğini belirten Erdal, “Ancak bunu işverenin tek seferde ödeme gücü yoksa, çalışan da işverenin taksitle ödemesini kendi rızasıyla kabul ediyorsa bu şekilde ödenmesinin bir mahsuru yok. Hükümet şu an bu konuda bir kolaylık da sağladı. Çok sayıda çalışanın emeklilik sebebiyle aynı anda işten ayrılması işverene çok büyük bir kıdem tazminatı yükü doğuracağı için kredi mevduat fonundan işverenlere talep etmeleri durumunda tazminatı tek seferde ödeyebilmeleri açısından çok düşük faizlerle kredi imkanı sunuluyor” dedi.

“İKİSİ BİRBİRİNDEN FARKLI SÖZLEŞMELER”

SGK Danışmanı Erdal, EYT’li kişinin emekli olduktan sonra işinden ayrılmayıp devam etmesi durumunu da değerlendirdi.

İkisinin birbirinden farklı sözleşmeler olduğunun altını çizen Özdemir Erdal, “Emekli olurken işçi oradan istifasını verip ayrılmış ve mevcut sözleşmesi bu şekilde bitmiş oluyor. İşverenle karşılıklı anlaşıp birlikte çalışmaya devam ederlerse, hakları emekli statüsünde yeniden başlayarak eski iş yerinde çalışmaya devam edebilir. Yani işten ayrılıp emekli oluyor ve baştan işe girer gibi yeni bir sözleşmeyle sıfırdan başlıyor, fakat sıfırdan başlamayan bazı hakları da var. Mesela yıllık izin hakları sıfırdan başlamaz. Bu çok yanlış bilinen bir şey. Genelde işverenlerin ve çalışanların bunu bilmemesi bazı yanlış anlaşılmalara sebep olabiliyor” dedi.

Erdal, konuyu bir örnekle şöyle özetledi:

“Bir kişi bir iş yerinde yaklaşık 20 yıldır çalışıyor ve EYT sebebiyle 31 Mart’ta işinden ayrıldı ve 1 Nisan itibariyle aynı işverenin yanında tekrar çalışmaya devam etti. Kıdem tazminatı aldığı için kıdem hakları sıfırlanır fakat yıllık izin hakları sıfırlanmaz. Yani bu kişi 1 Nisan’da başlamış olmasına rağmen ilk işe girmiş olduğu yani 20 yıl önceki tarih baz alınır ve tekrar 26 günlük yıllık izni hak eder. Yani sözleşmesi yeni başladı, 14 günlük yıllık izin hakkı var denilmesi yanlış olur”.

Başa dön tuşu